Ey Müslümanlar Bidatlardan Sakının
“...Artık haktan (ayrıldıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl oluyor da gerçeklerden sapıklığa döndürülüyorsunuz.” (10 Yunus 32)
قال الله : ] مَا فَرَّطْنَا فِى الْكِتَابِ مِنْ شَىْءٍ [
“... Biz kitapta tek bir şeyi bile ihmal edip eksik bırakmadık.” (6 Enam 38)
قال الله تعالى : ] فَإن تَنَازَعْتُمْ فِى شَىْءٍ فَرُدُّوهُ اِلَى اللهِ وَالرَّسُولِ [
“... ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz - Allaha ve ahirete gerçekten inanıyorsanız - onu Allah’a ve peygamberine götürün.” (4 Nisa 59)
قال الله تعالى : ] وَأن هذَا صِرَاطِى مُسْتَقِيمًا فَاتَّبِعُوهُ ، وَلاَ تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَنْ سَبِيلِهِ [
“Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun, diğer yollardan gitmeyin ki sizi onun yolundan ayırıp saptırmış olurlar.” (6 Enam 153)
قال الله تعالى : ] قُلْ كُنْتُمْ إن تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ [
“Ey peygamber de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin.” (3 Al-i İmran 31)
170- عَنْ عَائِشَةَ رضي اللهُ عَنْهَا قالتْ : قال رَسُولُ الله r:مَنْ أحْدَثَ فِى أمرنَا هذَا مَا لَيْسَ لَهُ مِنْهُ فَهُوَ رَدٌّ.
وَفِى رِوَايَةٍ لِمُسْلِمٍ: مَنْ عَمِلَ عَمَلاً لَيْسَ عَلَيْهِ أمرنَا فَهُوَ رَدٌّ.
170: Aişe (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayete göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o şey kabul edilmez, reddedilir.” (Buhari, Sulh 5, Müslim, Akdiye 17)
* Müslim’in diğer bir rivayeti şöyledir: “Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi yaparsa o kabul edilmez, reddolunur.” (Müslim, Akdiye 18)
171- عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّه ِt قال : كان رَسُولُ اللَّهِ r إذا خَطَبَ احْمَرَّتْ عَيْنَاهُ وَعَلاَ صَوْتُهُ, وَاشْتَدَّ غَضَبُهُ, حَتَّى كأنهُ مُنْذِرُ جَيْشٍ. يَقُولُ: صَبَّحَكُمْ وَمَسَّاكُمْ وَيَقُولُ: بُعِثْتُ أنا وَالسَّاعَةُ كَهَاتَيْنِ, وَيَقْرُنُ بَيْنَ إِصْبَعَيْهِ السَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى. وَيَقُولُ: أَمَّا بَعْدُ, فَإن خَيْرَ الحديثِ كِتَابُ اللَّهِ, وَخَيْرُ الْهُدَى هُدَى مُحَمَّدٍ, وَشَرُّ الأمُور مُحْدَثَاتُهَا, وَكُلُّ بِدْعَةٍ ضَلاَلَةٌ, ثُمَّ يَقُولُ : أنا أَوْلَى بِكُلِّ مُؤْمِنٍ مِنْ نَفْسِهِ, مَنْ تَرَكَ مالا فَلاَِهْلِهِ, وَمَنْ تَرَكَ دَيْنًا أَوْ ضَيَاعًا فَإِلَيَّ وَعَلَيَّ ,
171: Cabir (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) hutbe verdiği zaman gözleri kızarır, sesi yükselir: “Düşman sabah akşam üzerinize hücum edecek, kendinizi koruyunuz”, diyerek ordusunu uyaran komutan gibi öfkesi artardı. Bu sefer de şehadet parmağıyla orta parmağını bir araya getirerek: “Ben peygamber olarak gönderildiğimde kıyametle aramızdaki mesafe şu iki parmak gibi yakındı”, buyurdu ve şimdi bilin ki: “Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’in yoludur. İşlerin en kötüsü din adına sonradan ortaya çıkarılan bidatlardır. Her bidat da sapıklıktır”, dedi ve şöyle devam etti: “Ben her müslümana kendi nefislerinden daha yakın bir dostum. Kim ölürken bir mal bırakırsa, o mal varislerinindir. Her kim de borç, yetim ve dul bırakırsa, borcu bana ait olup muhtaç kimselerin işi de bana aittir.” (Müslim, Cuma 43)
172- وَعَنِ ألارْبَاضِ بْنِ سَارِيَةَ t حَدِيثُهُ السَّابِقُ فِى بَابِ الْمُحَافَظَةِ عَلَى السُّنَّةِ.
Yorum Bırakın